31 Ocak 2012 Salı

Yine yeniden Türkiye...

Kürşat'ın toplantısı Çin yeni yılı tatili planlarımızı bozduğu için biz de Mert'le Kürşat'a takıldık ve 1 haftalığına Türkiye'ye gittik.


11 saatlik yolculuğun ardından Mert anneannesi ve dedesinin evinde keyifli bir kahvaltı ile güne başladı. Gözü dışardaki karda olan minik sevgilimle hemen dışarıya çıktık kartopu savaşına. Anneannesi ve dedesi ile keyfine keyif katan Mert kardan adamın ardından kardan Noel Baba ve geyiklerinide yapmamı istedi. Sanırım yılbaşı ve kar konseptini birbirine karıştırdı. :)











İstanbul'da ki iki günden sonra Ankara'ya dede ve babaannesinin yanına gittik. Orada da bizi yine kar karşıladı :) Mert kuzenleriyle oyunlar oynadı, resim yaptı. 











Lapa lapa yağan karın ardından aklı yine dışarıda kalan Mert, Selo amcasına uğrayıp kartopu savaşı yaptı. Dedesi ve babası ile birlikte dedesinin arabasını temizledi.








Karlı 3 günün ardından tekrar İstanbul'a geri döndük. Mert, Asu'nun evindeki akşam yemeğinde Beren'le oyun oynadı. En çok arabalarla oynadılar :)






Aydınların keyifli ziyareti ile Mert sonunda Aliyle de tanıştı. İşler ve arkadaşlar derken dönüş vakti geldi. Bu sefer Mert'in dedesinden ayrilmama isteği ağır bastı. Çok direndi ama sonunda uçak heyecanına yenik düştü.


Evimize geri döneli 5 gün oldu. Halen jetlag durumumuz devam ediyor. Ama daha da zoru Mert'in bitmek bilmeyen şımarıklıkları. Eski düzene dönmemiz çoook uzun zaman alacak gibi görünüyor. Yani yine yeniden bir Türkiye dönüşü klasiği...

18 Ocak 2012 Çarşamba

Cin Yeni Yili

Az kaldi... Yakinda Tavsan yili bitiyor ve Ejderha yili basliyor. Mert'lerin okulda da yeni yil cesitli eglenceler ile kutlandi.

Okulun girisinde bizi Panda ve Kaplan karsiladi. Mert'e kirmizi zarf verdiler. (Cin'de dugun, yeni yil vb zamanlarda paralar kirmizi zarf icerisinde veriliyor. Adet boyle :) ) Icinde altin paralar vardi. Paralarin icindede cikolata :)


Bizimkinin cikolata sevinci!


Fenerlerden birini yakalarsa karsiliginda sticker kazanacak


Ve mutlu son :)


Ogretmeni Ellen ile birlikte


Oyunlara devam...


                                                Sticker toplamaya devam...


Portakalin suyu afiyetle icilir...



Sonra portakal kafa yapilir :)



Kukla gosterisi...


12 Ocak 2012 Perşembe

Tokyo'da hayat...

Tokyo'yla ilgili ilk yazimda sehrin temizliginden, insanlarin ne kadar saygili olduklarindan, vs bahsetmistim. Bu son yazimda ise gozume carpan vazgecilmezlerinden bahsedecegim.

Turkiye'de de bircok yerde bulunan para atip urunu sectigimiz otomatik satis makinalarindan Tokyo'da cok fazla gorduk. Hatta neredeyse hersey satiliyor bu makinalarda. Yiyecek, icecek, sigara ve hayatin akisinda gereken hersey. Ister para atip ister metro kartinizla bu makinalardan kolaylikla alisveris yapabilirsiniz.



Kimononun vazgecilmez parcasi tabilerde her yerde satiliyor.




Bende kimonolu olsaymisim :)))


Bircok restoranin girisinde yemeklerin balmumundan yapilmis ornekleri bulunuyor. Yemekleri orjinal boyutlariyla gorup secmek cok kolay :)






Japonya uyari tabelalari ile unlu bir ulke. Iste bir tanesi.


Ve Tokyo'nun muhtesem metrosu. Istanbul'u ne zaman boyle gorecegiz acaba?




11 Ocak 2012 Çarşamba

Imperial Sarayi

Tokyo'daki son gunumuzde sabah erkenden Imperial Sarayi'na gittik. Otelimizden yaklasik 20 dakikalik yurume mesafesinde bulunan saray yilin sadece 1 gunu halka acik oldugu icin biz de herkes gibi bahcesini gezdik.

Iste Imperial Sarayi ve cevresindeki Tokyo manzarasi...

                                                        Hibiya Parki


Pazar sabahi bos sokaklar...



Saray cevresinde sabah sporu


Askimmm :)







Ne zaman onunden gecsek kuyruk olan ve dolu olan susiciyi son gunumuzde bos yakaladik :)



Ogle yemeginden sonra Narita Havalimani'na gectik ve eve donus... :) Tokyo seyahatimiz bol gezmeli ve cok keyifli gecti. Umarim sizinde hosunuza gitmistir :)

Sevgiler,
Goksu